HALKIMIZ AFFETMEYECEK !

 

Din Şurası'nda Fethullahçılara ilişkin konuşan Erdoğan, "Ben de katılmadığım pek çok şey olmasına rağmen bunlara yardımcı oldum, Rabbim de milletim de bizi affetsin" diyerek milletten af dilemiştir.

 

15 Temmuz akşamı yaşadığımız resim içerisinde yalnızca sırtını ABD’ye yaslayan deli bir yobaz ile peşine takılanlar yoktur, bunları yıllarca besleyen, dini siyasete alet ederek kendini ve yandaşlarını büyüten, Fethullahçılarla ve diğer cemaatlerle ittifaklar kuran, her fırsatta laikliğe saldıran AKP iktidarı ve Erdoğan vardır. AKP iktidarıyla ivmelenen toplumun ve devletin dinselleştirilmesi operasyonu büyük bir koalisyon eliyle yürütülmüştür.

 

Şimdi hiç kimse “sözde” af dileyerek bu sorumluluktan kaçamaz. Ortada bir suç varsa, istisnasız tüm sorumluları kanun önüne çıkmalıdır. Ülkemizi bu karanlığa batıran ve kaosa sürükleyen herkes kişisel ve kurumsal olarak, gerek siyaseten gerekse hukuki olarak cezalarını çekmelidir.

 

Halkımız yapılan operasyonlar ile kamu idaresinin en derin ve en ücra yerlerinde örgütlenen, sayıları on binleri bulan müritleri, devletin en kritik yerlerini tutanları, bu pozisyonları onlara sağlayanları, bunlara yıllarca ses çıkarmayanları ve kendi iktidarlarını perçinlemek için kullananları bilmekte ve görmektedir.

 

Üstelik bugün aynı suç, bir cemaatin yerine başka cemaatlerin yerleştirilmesi ile yeniden işlenmekte, devlet “darbe sonrası temizlik” bahanesiyle diğer cemaatler arasında pay edilmektedir.

 

Öte yandan, OHAL altında temizlik yapılırken fırsatçılık peşinde hareket edilmekte, ilerici dostlarımıza, sanatçılarımıza, aydınlarımıza haksız isnatlar yöneltilmekte, bir çeşit tasfiye operasyonu yürütülmektedir.

 

Halkımız kör, dostlarımız yalnız değildir!

 

Suçlular bellidir ve suçlarının hesabı mutlaka sorulacaktır. Bu hesap görülene kadar halkımızla birlikte sonuna kadar sürecin takipçisi olacağız ve hiçbirini affetmeyeceğiz!

 

 

 

Aydınlanma Hareketi